Anayasa Mahkemesi’nin tutukluların mektuplarının taranarak UYAP sistemine kaydedilmesi nedeniyle özel hayata saygı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin 2020/20874 başvuru numaralı 02.02.2022 tarihli kararı 07.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ceza infaz kurumunda tutuklu olarak bulunmaktadır. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 10.10.2016 tarihli Genelgesi gereğince infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların resmi makamlara veya savunma için avukatlarına verdikleri kapalı zarftaki mektup ve fakslar hariç olmak üzere tüm mektup, faks ve dilekçeler taranarak UYAP sistemine kaydedilmektedir.
Bunun üzerine Başvurucu, gönderdiği ve kendisine gelen mektupların UYAP sistemine kaydedilmesi nedeniyle özel hayata saygı ile masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Dolayısıyla bu uygulamanın sonlandırılması ve kayıtların silinmesi için Tekirdağ 2.İnfaz Hakimliğine başvurmuştur. İnfaz Hakimliği ise 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 68.maddesinin 2.fıkrasında hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgrafların mektup okuma komisyonunca, komisyon bulunmaması halinde ise kurumun en üst amirince denetleneceğinin düzenlendiğini vurgulayarak söz konusu uygulamanın Anayasa’ya aykırı olmadığını ifade etmiştir. Başvurucu’nun karara itirazı Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Başvurucu, bu başvurunun reddedilmesi üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesi somut başvuruyu Anayasa’nın 13.maddesinde düzenlenen kanun tarafından öngörülme, meşru amaç taşıma, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama gibi temel kriterler bakımından incelemiştir.
AYM, mektupların UYAP sistemine yüklenmesi uygulamasını kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı kapsamında da değerlendirmiştir. Bu değerlendirmeler neticesinde, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin kanunların şeklen var olmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda maddi bir içeriğinin bulunması gerektiğini vurgulamıştır. Ek olarak tutukluların kişisel verilerinin UYAP sistemine girilmesi ve kaydedilmesine ilişkin kanunlar ve ilgili kanuna dayalı mevzuat açısından hangi bilgilerin kayıt altına alınabileceğine, verilerin işlenme süresine, üçüncü kişilere aktarım olup olmayacağına, verilerin imha süresine, teknik ve idari tedbirlere ilişkin açık ve detaylı kuralları içermesi gerektiğini ifade etmiştir.
Sonuç: AYM, tutukluların mektuplarının ve yazışmalarının UYAP sistemindeki saklanma süresi, üçüncü kişilerin ve yetkililerin bu verilere erişimi ve kişisel verilerin korunması bakımından ilgili Genelge’de açık bir düzenleme bulunmadığını ifade etmiştir. Özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetine yapılan müdahelenin kanuni dayanağı olmadığını tespit etmiş ve Başvurucu’nun özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar vermiştir.