AYM’nin çalışanın iş arkadaşıyla e-posta ve kişisel Whatsapp hesabı içeriklerinin işveren tarafından denetlenmesi, incelenmesi ve bu yazışmaların gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedilmesinin özel hayata saygı ile haberleşme hürriyetini ihlal ettiğine ilişkin kararı 15.11.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
Somut olayda, özel bir şirkette çalışan başvurucu, iş arkadaşı ile iş için tahsis edilen cep telefonundan yapılan yazışmaların işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedilmesi sonucunda özel hayata saygı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Başvurucu iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek işe iade davası açmıştır. Başvurucu, kendisi ile iş arkadaşı arasında olan yazışmaların kişisel veri niteliğinde olduğunu ve korunması gerektiğini ifade etmiştir. Davalı şirket ise işten ayrılan çalışanın cep telefonu yazışmalarının müşterilere ait iletişim bilgilerine ulaşmak için incelendiği ve bunun sonucunda ilgili mesaj içeriklerinde şirket çalışanları hakkında hakaret içeren ifadelere ulaşıldığını belirtmiştir.
İş mahkemesi, başvurucu ile diğer iş arkadaşı arasındaki yazışmaların haklı fesih sebebi teşkil edebileceği ve cep telefonunun işveren tarafından verilmesi nedeniyle anılan yazışmaların hukuka uygun olarak elde edildiğini gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir.
Başvurucu bunun üzerine istinafa başvurmuştur. BAM 30.Hukuk Dairesi ise mesaj içeriğindeki ifadelerin işverenle çalışanlar arasındaki çalışma düzenini bozabileceği ve iş ilişkilerini olumsuz düzeyde etkileyeceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğunu vurgulamıştır. İşverence düzenlenen İletişim Araçları Politikası başlıklı belgede ‘‘şirkete ait iletişim araçlarının sadece görev nedeniyle ve iş amaçlı olarak kullanılacağı, özel amaçlı haberleşme ve işler için kullanılmaması gerektiği’’ belirtilmiştir. Buna göre işverence tahsis edilen cep telefonuna ait içeriklerin işveren tarafından incelenmesinin özel hayatın gizliliğini ihlal etmediği ve delilin hukuka aykırı şekilde elde edilmediği ifade edilmiştir. Ancak bunun haklı bir fesih olmadığı; geçerli nedenle iş sözleşmesinin feshedilmesinin kabul edilmesi gerektiği ve mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğu sonucuna varılmıştır.
Başvurucu son olarak AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştur. AYM yaptığı incelemenin sonucunda, işverenin çalışanlarının e-posta ve/veya cep telefonu yazışmaları gibi iletişim araç ve gereçlerini inceleme ve denetleme yetkisi olduğunu kabul etmenin işçinin temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiğini belirterek işyerinde de saygı gösterilmesi gereken bir konu olduğunu ifade etmiştir.
AYM, BAM kararında belirtilen İletişim Araçları Politikası başlıklı belgede iletişim araçlarının inceleme ve denetleme yetkisinin, kullanım sınırlarının ve bu sınırların aşılması durumuna bağlı yaptırımın açıkça düzenlenip düzenlenmediği ve anılan belgenin işçilere aydınlatma yükümlülüğü kapsamında bildirilip bildirilmediği hususlarının tartışılmadığını vurgulamıştır.
AYM, son olarak E.Ü ve Samet Ayyıldız kararlarına atıf yaparak, başvurucuların kurumsal e-posta ve kişisel Whatsapp yazışmalarının işveren tarafından denetlenmesi ve bu yazışmaların gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin ihlal kararları verdiğini vurgulayarak somut olayda da benzer gerekçelerle aynı ihlalin gerçekleştiğini belirtmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, başvurucunun özel hayatının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.