Belediyelerin parmak izi yoluyla mesai takibi yapamayacağı yönünde 2018/11988 başvuru numaralı, 10.03.2022 tarihli Anayasa Mahkemesi Kararı bugün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Başvurucu, Söke Belediye Başkanlığı (Kurum) bünyesinde devlet memuru olarak çalışmaktadır. Söke Belediyesinde işe giriş-çıkış saatlerinin denetimi parmak izi sistemi ile sağlanmaktadır. Başvurucu, parmak izi sistemiyle mesai denetimi yapılmasına itiraz ederek uygulamanın kaldırılmasını talep etmiştir. Kurumun bu talebi reddetmesi üzerine Başvurucu, özel hayata saygı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Aydın 1. İdare Mahkemesine idari işlemin iptali talebiyle dava açmıştır.
Aydın 1. İdare Mahkemesi, personelin parmak izi tarama sistemi ile mesai kontrolünün yapılmasının özel hayata saygı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiş ve davanın kabulü ile idari işlemin iptaline karar vermiştir.
Söke Belediyesi, İdare Mahkemesince verilen bu karara karşı İstinafa başvurmuştur. Kurum ilgili başvurusunda, parmak izi sisteminin yalnızca mesaiye uyulup uyulmadığının denetlenmesinde kullanıldığını, dolayısıyla özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğini ifade etmiştir.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi yaptığı incelemede, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesini kolaylaştırıcı etki sağlaması amacıyla idarelerce teknolojik sistemlerinin kullanılmaya başlanmasının kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca ilgili Kurumun mesai denetim yükümlülüğü gereğince parmak izi alarak teknik cihazlarla mesai takibi yapmasının mevzuata aykırılık oluşturmadığı ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar vermiştir.
Başvurucu, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesi yaptığı değerlendirmede;
- Parmak izinin biyometrik veri olduğu ve dolayısıyla özel nitelikli kişisel veri olarak değerlendirildiği ve bu verilerin işlenmesi ile Anayasa’nın 20.maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği,
- Somut olayda başvurunun açık rızasının alınmadığı, özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi için açık rızanın alınması gerektiği ve ilgili kişinin açık rızasının olmadığı durumlarda kanunda açıkça düzenlenmişse özel nitelikli kişisel verilerin işlenebileceği,
- 657 ve 5393 sayılı Kanunlarda devlet memurlarının mesai kontrolleri ve bu amaçla özel nitelikli kişisel verilerinin işlenmesine yönelik bir düzenleme bulunmadığı ve başvuruya konu müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı,
gerekçeleriyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.