Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2021/400 E. Ve 2021/11403 K. sayılı kararı 25.01.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
Davacı elektronik ticaret sitesi üzerinden faaliyetlerini sürdürdüğü ve uyuşmazlığa konu olan ürünün satıcısının ayıplı ürün teslim etmesinden kaynaklı bedel iadesi talebinin Tüketici Hakem heyeti tarafından kabul edilmesi karşısında bu kararın iptalini talep etmiştir.
Bunun üzerine, Bakırköy 5.Tüketici Mahkemesi, içinden sigara izmariti çıkan truf paketinden dolayı davacı elektronik ticaret sitesinin sorumlu olduğunu ve tedarik eden firmaya rücu ilişkisinin kendi iç ilişkileri olduğu, hakem heyeti kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Adalet Bakanlığı, tüketiciye hizmet sunan sağlayıcı konumunda olan davacı şirketin sorumluluğunun, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ayıplı mallar düzenlemesi gereğince ele alınmaması gerektiği ve mahkemenin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kanun yararına bozulmasını talep etmiştir.
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlemesi Hakkında Kanun’un 2.maddesinde hizmet sağlayıcının ‘Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişiler , aracı hizmet sağlayıcının ise ‘Başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamı sağlayan gerçek ve tüzel kişiler’ olduğu ifade edilmektedir. Aynı kanunun 9.maddesi ve Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik’in 6.maddesi gereğince, aracı hizmet sağlayıcılarının hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişilerin içeriklerini kontrol etmek ve bu içeriğe konu olan mal veya hizmetle bağlantılı hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı düzenlenmiştir.
Yargıtay yapmış olduğu değerlendirme sonucunda,
- Taraflar arasındaki mesafeli satış sözleşmesine göre, internet sitesi üzerinden elektronik ticarete imkan sağlayan davacı tarafın aracı hizmet sağlayıcısı ; davalı tarafın ise elektronik ticaret sitesine satış yapan işletme olduğu,
- İlgili mevzuat hükümleri gereğince, aracı hizmet sağlayıcılarının hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişilerin içeriklerini kontrol etmekle ve aynı zaanda bu içeriğe konu olan mal veya hizmetle bağlantılı hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı,
- Aracı hizmet sağlayıcı olan davacının, satıcı tarafın ayıplı ürün temin etmesi sebebiyle sorumluluğu olmadığı,
gerekçeleriyle davanın reddi yerine kabulüne ve Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına temyiz talebinin kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Bu karar ve düzenlemeler AB e-ticaret direktifi ile paralellik teşkil etmektedir. Avrupa Birliği e-ticaret direktifi, internetin yaygınlaşması, e-ticaretin hızlanması ve daha etkili hizmet vermeleri amacıyla aracı hizmet sunuculara mümkün olduğunca sorumluluk yüklememektedir. AB e-ticaret direktifinde, ayıplı ürünün sebep olduğu zararlardan kusuru aranmaksızın ayıplı ürünün üreticisinin sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Ayrıca AB direktifinde zarar gören kişi tüketici olarak sınırlandırılmadığından sorumluluk kapsamında zarar gören herkes üreticinin sorumluluğuna başvurabilmektedir.